Eğitim ve öğretim işi toplumsal bir ihtiyacın sonucu olarak doğmuştur. Eğitim ve öğretimin toplum hayatında oynadığı rol nedeniyle, eğitim ve öğretime ilişkin kurumlar diğer bütün kurumların önünde yer almıştır. Denilebilir ki, eğitim öğretim sistemi bir toplumun yükselmesinde önemli olduğu gibi bazen geri kalmasında da etkili olur.
Bilgi çağı olduğu iddia edilen 21. asırda toplumlar bilgiyi üretip pazarlayabildiği ölçüde dünya devletleri içerisinde seçkin bir yere sahip olabilmektedir. O yüzden çağdaş devletler eğitime büyük paylar ayırmakta, bilgiyi üretmenin en geçerli yolu olan eğitimlerini üst düzeye taşımak amacıyla sürekli arayış içine girmektedirler.
Bugün Türkiye'de de eğitimi daha ileri düzeye taşımak için, hem teşkilat hem de müfredat bakımından bir arayışın olduğu bilinmektedir. Eğitimin geleceğini belirlemek adına yapılan bu çalışmalar için geçmişin mirasını bilmek önemli bir tecrübe olacaktır. Cumhuriyet Türkiyesi'nin eğitimine tevarüs eden silsileyi içeren Türk Eğitim Tarihi, eğitime ilişkin fikir yürütecek olanlara tecrübe teşkil edecek niteliktedir.
Yorum / Soru ekleyebilmek için üye olmanız gerekmektedir.